Kayıtlar

Şubat, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KOLEKTİF VAROLUŞ SALATASI ve SIĞINMAK

Resim
     KOLEKTİF VAROLUŞ SALATASI      Ağır ilerleyen günler; kış günleri     Her defasında masama yığılışım; dinginlik bulmam     Gece yarıları sessizliği daha iyi aramam; hislerime teslim     Kolektif varoluş zihniyle yaşayanlar; whatsapp mesajları     Hangi labirentlerde huzur bulduğumu kim bilebilir; felsefeciler     Ardıcıl kelimeler değil bunlar; içimdeki mayanın kıpırdanışı     Gün boyunca hayat duygusunun peşinde koşmalar; sen orda aranan     Keşmekeşin pençesinde bitap düşüp biraz daha umut; tırmalayan     Hani o müstakbel insanlar, ikişer üçer gezen, vuran; kaçmakta behis görmeyen     Bir varoluş salatasında bir çığırtkanın sesi gibi duran; sinik ve ıstıraplı     Uzayan kaldırımlar gibi her şeyden emekli olmuşlar; çok sıkıcılar ve de dinginler     Çarşının en güzel yerinde çöp kovasının yanındaki bir banka demir atmışlar; öylesine     Serseriler önlerinde mikrofon tutup ağızlarından laf almaya çalışırlar; uyurgezerlerden     Kah sidik torbası patlak, kah onlarca yıldır bilgisiz,

TEKNEYİ FAZLA SALLAMA DEVRİLECEĞİZ

Resim
   TEKNEYİ FAZLA SALLAMA DEVRİLECEĞİZ      Bu 13 numaralı defterime ne kadar başlık atmışım, bugün karıştırdığımda gördüm. Desktop'da da bir sürü filmlerden jpg'ler. Kurduğum hayallerimin doruklarından hayatıma bakıyorum da, nihayetinde meraklı bir eko-peyzaj mimarıymışım.     Bütün bu başlıkları görmek için defteri bir karıştırmak yeter. Bütün bu başlıklar çelişki değil, çelişki olsalardı beni ezer geçerlerdi. Sadece duygularım ve merak ettiklerim. Ben bu başlıkların altında düşündükçe özgürleştiğimi hissediyorum; içimdeki ironiler, ahkam kesen düşüncelerim beni sabahlara ulaştırdıkça -geceleri kazandığım zaferler- aslında bilincimde bilinmeyen güzelliklerin görkemini de yaşamış oluyorum.     "Ne yapıyorsun yahu?" diyerek, ayağa kalkıp diklenerek el hareketi yapma; tekneyi sallıyorsun, devrileceğiz! Dünyadan istediğinde el etek çekmesini öğrenmiş, mağarasına sığınmış, orada ne yaptığını bilen dervişin yalnızlığındaki yüceliği bozma. Ruhumu selamete ulaştırırken, anla

BANA AİT BİR YERDE MİYİM?

Resim
   BANA AİT BİR YERDE MİYİM?       "Kendini 'güvende' hissetmeyen hiçbir hayal gerçekleşmez. Onlar içinizde güvendeler mi?" diye sorar İbrahim Halil Çelik 'Kelimelerin İmanı' adlı kitabının kapağında. Kitabı henüz okumadım.     Michael Pollan 1955 yılında Long İsland, New York'da doğdu. Çeşitli konularda birçok kitap ve makale kaleme aldı, gazetecilik yaptı. Bilhassa beslenme alışkanlıkları ve yiyecek endüstrisi üzerine yazdığı kitaplarla tanındı. Profesör ünvanı ile gazetecilik dersleri verir. 2010 yılında Time dergisi tarafından 'Dünyanın En Etkili 100 Kişisi' arasında gösterildi.     New England'da, evinin arkasındaki ormanda, okumak, yazmak ve belki de en çok hayal kurmak için küçük bir kulube kurmayı hayal eder. Basit tek odalı bir kulübe. Bunu kısa sürede tasarlayıp yapmak ister. Bu onun hayalidir. Büyük bir hayal gibi görünmese de, onun için dünyaya bedel bir hayaldir. Kendi deyimiyle, 'Hafif bir orta yaş bunalımı yaşıyorum; tamamen

NIETZSCHE AĞLADIĞINDA

Resim
Friedrich Wilhelm Nietzsche    10 Mayıs 1999 yılında aldığım, Irvin D. Yalom'un ' Nietzsche Ağladığında ' romanını biraz okuyup öylesine bırakmışım. 18 Şubat 2022 tarihinde tekrar kitaplığımdan çıkardım masama. Bu kadar geç kalmış olmayı kendime yakıştıramadım. Bu filozof, besteci ve yazarın mutlaka söyleyecekleri bir şeyler vardı ve ben çok uzak kalmamalıydım. Kitaplığımda bu kitabın önünde durmamı, geçenlerde Strasbourg'da saaf gibi bir mekanda kitapları karıştırırken Nietzsche'nin hiç görmediğim bir resmini gördüm, uzunca baktım, kitabı satın aldım, evde koydum rafa. Bilinçaltıma girmiş olabilir bu isim, öyle de oldu sanki. Kitapta geçen isimleri okumamın 175. sayfasına geldiğimde araştırma gereği duydum, çünkü hepsi de gerçek kimlikleriyle duruyor gibi bir his uyandı içimde. Evet, bu kitap Nietzsche'nin hayatından bir kesitti. İngilizceden çeviren: Aysun Babacan. Bendeki 6. Baskı. Kitap toplamda 342 sayfa. Kitabın arkasındaki fiyat 2.800.000 TL.  Bugün Pazar

ALIŞKANLIKLAR -Michael Young

Resim
ALIŞKANLIKLAR Charles Duhigg'in 'Alışkanlıkların Gücü' adlı kitabı 409 sayfa ve ben 50 sayfasını okuyabildim Ocak ayı başından beri. Tembel olduğumu sanmayın, araya çok başka başlıklar girmekte. Bugün de olduğu gibi, 05:00'de kalktım, İspanyolca çalışacaktım, Dr.İzzet Memi hocamızın gönderdiği bir YouTube videosu'na bakma isteğim arttı; ardından, dün kitaplığımdan aldığım Anthony Giddens'in 'Sosyoloji Başlangıç Okumaları' kitabında bir başlık yazan Michael Young'un, 'Günlük Yaşamda Zaman, Alışkanlık ve Tekrarlama' başlığı dikkatimi çekmişti, bu sabah bu kısmı okudum zihnim biraz açılsın diye. Nitekim, gerdiğim nokta, böyle bir başlık koyarak bu konu üzerinde çalışmaya itmiş oldum kendimi. İspanyolca çalışma isteğimin güme gitmeyecek, ardından biraz çizim pratikleri yapacağım, bu da aklımda birkaç gündür, ama bunu da biliyorum ki, bu iki konuyu hakikaten 'alışkanlık' haline tez getirmeliyim. Böylece, zamanı çok daha değerli kullanacağı

EKOFİKO SOPASI

Resim
     EKOFİKO SOPASI     Bu terimi dijital ortamda ilk yayınlayan kişi olmak istiyorum. Hayatım boyunca, özellikle üzerine düşerek öğrendiklerimin ve öğrenmekte olduklarımın yaşamımda kullandığını temsilen, aslında 'iki ucu ve sonsuz yüzeyi olan bir hafıza kartı' dır.     EkoFiko Sopası, elimizde tuttuğumuz bir asadır, baston veya bir değnektir. Bir ucu "iyilik", öteki ucu "kötülük" tutamağıdır. Yaşama katılırken hangi uçtan tutarak, esas iki ayağımızdan sonra, dayanarak yürüyebileceğimiz üçüncü ayağımızı temsil eder.       EkoFiko Sopasının iki ucu arasında kalan her nokta öyle ya da böyle bir uca yakınken, öteki uca uzaktır. 'Tam ortası' dediğimiz nokta bile sonsuzda ortada kalmaz, mutlaka iki uçtan birine mikroskobik ölçekle yakındır. İki ucun arasındaki yüzeyi 'farkındalık', 'ilgisizlik', 'el verme', 'çekince' gibi onlarca başka terimler doldurur.              "... Güçlü kişiler, yapabileceklerini yapar, zayıf