BASİT CÜMLELER ÇINLAR
BASİT CÜMLELER ÇINLAR 

Benzer şeyler yaparak, gün içinde otomatik sayaçlara dönüşmüş gibi, böyle mutlu oluyordum. Apartman görevlileri veya her sabah aynı saatte dükkanını açan sahipleri gibi.
Yarın için kendime başka bir program hazırladığımda, yarının gelmesinden huzur duyacağımı şimdiden düşünerek, şimdiki rutin işlerimden birini yapmaya keyifle devam ediyordum. Yarın bugünümü bana özgürce kullanma fırsatı bırakıyordu benim mini minnacık bir erteleme umudumla. Ertelenen şeyler bugünü çalışmanıza olanak tanır. Bugün yapacağınız bir şeyiniz varsa, yarını erteleyin o zaman.
Bir diet programına başlamıştım. İki ay çok programlı yaptım. Sağlıklı olarak bu sürede beş kilo verdim. Sonra günbegün savsakladım/iyi yaptım ve kilomu korumaya geçmiş oldum. Oysa devam etmem, bir beş kilo daha vermeyi en baştan arzulamış, kararlaştırmıştım. Üzerinden neredeyse bir ay kadar geçmişti ki, bir sabah kulağımda iki metal borunun birbirine sert şekilde vurması gibi bir ses çınladı; "Geçmiş olsun!" Bununla kendimi yeniden programın devamına hazırladım.
Zihnim aydınlandı birden. Açık seçik görebildim, farkına vardım; kendinle dalga geçmemelisin. Daha büyük bir samimiyetle işlerini programladığın manada yapmalısın. Bu program elbette eğlenceli de olmalı. Programların niteliği de inceliği de önemlidir bu kapsamda. Kendime bunu telkin ediyorum.
Basit cümleler şaka gibidir de, jest yapar, kırgınlık belirtir, komiktir, söylenir geçilip gidilir. Berbere gittiğimde adam "Çok kısa saç bu kafaya uyar, demin koca başlı birini böyle traş ettim, acayip mutlu kalktı koltuktan" diyen berberim koca kafalılığımı bilmeden veya önemsemeden kendi olağan haliyle söyleyip geçti başka bir konusuna. Traş bittiğinde ona, "Hakikaten iyi oldu, tekrar gelirim" diyerek ayrıldım.
Basit cümlelere, bir basit kelimeye gözleri dikip bakmaya gerek yok. Bunu yazan uzun cümlelerin arasına onu sıkıştırmış, siz de yakalamışsınızdır o kadar. Deyim yerinde ise, daha büyük bir samimiyetle yaklaştığım insanlarda buna rastladığımı söyleyebilirim doğrusu.
Ben bu basit cümlelerden ders alan, kendine yontan, kendine kardeşçe davranan tiplerden biriyim. Yalnızlık çekmeyen, iflah olmaz iyimserlerden biri yani. Yavaşlamanın, sessizliğin sesini kavrayan olarak her saati, günü göğsünün üzerine bastırmayı severim. Kendi kendime kısık, hüzünlü gözlerle bakmaktan keyif duyarım. Herkesin bir hikayesi var, elimizden gelen ise çalışmak olmalı. Kalbimizin sesini dinleyerek ve sağlıklı olduğumuza şükrederek.
Bu basit kelime ve cümleleri nerede buluruz? Hımm, inanın her yerde. Ama kapris yapmadan, ama komplekse girmeden, ama egoyu yükseltmeden. Onu geldiği gibi karşılamak en iyi şekilde anlamaktır. Söyleyenin önemli olmadığı, ya da yazarının, sadece yazılana odaklanmak gerek derim.
Saygı ve sevgiyle kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder