NE ANLATIYORSUNUZ SİZ? -Bir TV oturumunun kısa eleştirisi

    NE ANLATIYORSUNUZ SİZ?  -Bir TV oturumunun kısa eleştirisi

    Kişilerin adına ön yargılı yaklaşmayacağım. Bir TV kanalında programı sunan bir erkek, gazeteci bir erkek ve karşılarında bundan önceki belediye başkanı var. Belediye başkanı sallayıp duruyor her zamanki kimliği ile. Ben hayatımda bizzat şahit olmuşum ne yaptıklarına, ne yapmadıklarına, nelerin içine ettiklerine...

    Sunucu dikkatsiz, yorgun veya konularına hakim değil. Soruları soran gazeteci de aynı düzeyde, üstelik sorduğu soruların dibine inemiyor. Eski başkanın anlattıklarını sanki yeni duyuyormuş gibi bir halde. Açık, net, toplumun beklediği soruları sormasına soruyor da, sorunun vardığı neticeyi takip edemiyor. Eski başkan ne anlatırsa ona baş eğiyor.

    Bloguma almaya değer değil bu program. Sözümün canı şu olacak, bu tipleri, her üç tipi de anlamak gerek. Göya, tahakkümcü mekanizmaları deşifre edip, yaptıkları kasıtlı işleri gözler önüne sermeleri gerekirken, program takdir kürsüsü değildir bunu izleyici yapar, şehre ne gibi zararlar verdiler, yasaları ne şekilde çıkarları için kullandılar, halkın vergilerini ne kadar şeffaf harcamadılar... Tartışırlarken ortaya çıkması gereken özgürlükçü, toplumcu, çağdaş yaşamın hak ve liyakat ilkeleri ne şekilde korundu, fırsat eşitliklerine ne kadar yaklaşıldı, şehir ne tür modernize edildi gibisinden başlıklar öne çıkarılmalıydı.

    Sorunları ele alış tarzları çok tuhaftı. 1980-90 larda mı tartışıyorsunuz? Demek istediğim o ki, toplumsal aydınlanma çabasında şehir nereye geldi kurumlarıyla birlikte? Şehrin ülkeye eğitimde, çevre krizlerinde, aktivist stratejilerde, sanatta ve başka konularda katkısı ne? Dünyayı anlamak için devrimci bir perspektif sunuyor mu ülkeye?

    Aktivizm ilerleme kaydediyor daha iyi yönettirmek ve yöneticileri daha iyi denetlemek için. Şehir tartışmalara ne açılardan ve nelerle zemin oluşturuyor? Uluslararası toplantılar, konuklar, kendi aydınlarımız hangi programlarla etkileşimdeler halkın gidip görüp dinlemesi için? 

    Şehrin sorunlarını tek tek irdelemek gerekirken, yeni başkanın ne yapıp yapmadığı, ne şekilde yaptığı eski başkana soruluyor ve onun yancı tavırlarına ve hakaret söylemlerine çanak tutuluyor. Alaturka sorulara alaturka cevaplar. Titizlik ve belge sunumlarınız ne halde? 

    Bu formatlardan uzak durum. Gereksiz. Biz bunları çoktan aştık. Aşmayanlara dedikodu üretecektir. Bunu da düşünün. Zayıf olan beyni daha da zayıflatacaktır. Zati ülkedeki medya, ezici çoğunluktaki medya saldırıları altında ezilen bir halk var. Sizler de doğru tartışma yapmaya gerek görmez iseniz, Batının bağrına bastığı özgürlük, hoşgörü, refah, dini çoğulculuk, sanat, bilim, yayın... yine onların tekelinde kalmış olacak. 

    İçinde bulunduğumuz yeterince korkutucu durumlar varken, devekuşu misali çiftlikte zıplamanın çağdaş yaşama bir faydası yok. Zamanınızı harcayın bunu siz bilirsiniz, halkı meşgul edecek zeminlerde değil. Halk izlemesin diyebilirsiniz, bu da halkın başka şahsi bir sorunu, bunda da haklısınız. 

    Blog okuyucularım, sevgi ve saygı ile kalın.