HİÇ!.. Oktan Erdikmen
HİÇ!..
Aralık ayının 4'ü Strasbourg'da sabah yağmuru. 2022'ye 26 gün kaldı. Öğrenmelerime biraz acele ediyorum sanki. 10 Aralık'ta Colombia'nın başkenti Bogoto'ya 3 haftalık bir tatilimiz olacak kızımızı görmeye. Master'in 3. Sömestirini yapıyor. İlkini Strasbourg'da, ikincisini Bilboa'da, dördüncüsünü de tez yazımı olarak tekrar Strasboug'da tamamlayacak.
Colombia için aşılarımız vardı. 'Sarı Hastalık' zorunlu, 'Tatanoz' ve 'Hepatit A ve B' de yaptırmamız salık verildi. Bende sadece Hepatit B sonraya kaldı, çünkü 3 doz yapılmalıydı. Covid için de 2 doz yaptırmıştım, 3. doz yeni yılda 10 Ocak'a randevu alındı. Köpeğimiz Rey'i buraya getirirken güzel bir aşı karnesi vardı Ankara'da hazırlanan. Benim de ilk defa burada hazırlanan bir aşı karnem oldu 57 yaşında.
Yukarıdaki iki paragrafı yazmıştım defterime. Dün akşam dört saat perspektif, tarama falan çalıştım masada. Sabah da saat 7'de kalktım. Perspektif devam etsin diye biraz taramalarımı düzeltmeye çalıştım. Gölgelemeler işin can damarı. Başka YouTube videolarında izlerken bu konuyu, iyi de oluyor. Parov Stelar-The Princess'i bir yandan dinlerken, önüme abonesi olduğum ama epeydir göz ardı etmişliğimden, birden Oktan Erdikmen Bey'in video yayını çıktı. Almanya'dan ve yakın ülkelerden önemli haberleri anlatıyor güzel sesi ile. Yukarıdaki 'Hiç' başlığını ben koydum. Onun 13 dakikalık yayınının son 3 dakikasındaki anlattıklarını musadesiyle aynen buraya almak isterim.
"... Alman Sağlık Bakanı, daha Delta Variyantını kontrol altına alamamışken Omicron Variyantı çıktı, dedi.
Uluslararası Uzay İstasyonunda 2 astronot uzay yürüyüşü yaptı, arızalı anteni değiştirdiler. Bu arada Rusya, bir Amerikalı astronota dava açma hazırlığında olduğunu açıkladı. Uzaydayken eşiyle kavga etmiş, Dünya'ya erken dönebilmek için Rusya'nın mekiğinde delik açmış, ama erken de dönememiş, çünkü tamir etmişler. İnsan gerçekten çok garip bir varlık, uzaya gidiyor, orada kavga ediyor, sonra geri dönmek için uzay mekiğini deliyor. Ne kadar küçük şeylere takılıyoruz.
Geçenlerde milyonlarca yeni galaksi keşfedilmişti, önümüzdeki 10 yıllarda 10 milyarlarca yeni galaksinin keşfedilmesi bekleniyor. Yani, Dünya, Mars, Satürn bildiğimiz gezegenler güneşle birlikte Güneş Sistemi'ni oluşturuyor. Bu Güneş Sistemi, Samanyolu Galaksisi'nde, bu galakside Dünya ile birlikte 17 milyar Gezegen olduğu tahmin ediliyor. Şimdi bu galaksilerden 10 milyarlarca olduğunu düşünün. Biz evrende bir kum tanesiyiz diyoruz ya bazen, biz kum tanesi falan değiliz. Biz evrende bir 'Hiç'iz. Ona bakıp dünyevi hırslardan vazgeçmemiz lazım değil mi? İbret almamız lazım, ama ibret alan yok.
Osmanlı'da içkiye düşkünlüğüyle bilinen bir Ney üstadı vardı, Neyzen Tevfik. Yoksulluk içinde yaşıyordu, bir gün sadrazam Talat Paşa ona devlet dairesinde katiplik talep etti, 'Sadrazam Hazretleri katip olduğumda ne olacak?' Avantajlarını anlattı. Baktı ki oralı değil Neyzen, 'Sonra da bakarsın vekil olursun' dedi, 'Belki bakan, belki de ileride Sadrazam.' Neyzen, 'Sonra ne olacağım?' diye sordu. 'Ondan sonrasında bir makam yok, hiç' dedi. Neyzen, 'Ben bugün de bir hiçim' dedi. 'Sonu aynı olacaksa, bunca zahmete ne gerek var?'
Bundan 100 yıl sonra, Felix Baumgartner, Avusturyalı paraşütçü, 39.000 metre yükseklikten, Strasoferden aşağı atladı, 3 dünya rekoru kırdı, inince 'Ne hissettin?' diye sordular, 'Hiç!' dedi. Dünyanın en tepesindeyken kibrinizden eser kalmıyor, ne rekor ne başka bir şey düşünüyorsunuz, bazen ne küçük olduğumuzu anlamak için en yükseğe çıkmamız lazım.
Mevlana diyor ya, 'Dünyada herkes bişi olmaya çalışır, sen 'Hiç' ol. 'Çömleği ayakta tutan dışındaki biçim değil, içindeki boşluktur. Hazineler yıkıntılar arasında olur ve ne varsa harap bir kalpte var.'
Fransa, Birleşik Arap Emirlikleriyle 17 milyar dolarlık bir silah anlaşması imzaladı. Araplar 80 savaş uçağı ve 12 Helikopter alacak..."
Oktan Bey'den yazacaklarımın hepsi bu. Hani bir şey vardır ya, en son paragrafı da dikkatinize sundum. Geri kalmış halkları geliştirmek lazım, onlara örnek olmak lazım... felan diye. Hatta, onların üstüne fazla gitmemek lazım... gibisinden de üst perdeden konuşmalar olur batı emperyalist ve sömürücü tanımlanarak. 17 milyarı teklif eden kim? Karar veren kim? Halklar nerede? Kimler alkış tutuyor bu satın almaya? Satan kim? Satanın halkları nerede? Dünya jandarmalığı yapanlara kızanlar var.. Yapmayanlara da kızanlar... Birey tek başına aklını toplamalı, tek başına kendine önce bir bakmalı, toplum böyle ilerleyecek, toplum böyle aydınlarıyla yola çıkacak... Kalan 'kulluk' ve 'egosal bireysellikten' kurtulacak. Toplumun ileri gelen ve aydınlarına sahip çıkılması dileğiyle.
Oktan Erdikmen'in anlatımını tanıtırken, biraz da bilgi vermek istedim.
Sevgi ve saygıyla kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder