KAHİRE SAÇLARIMI GERİ VER -Neval El-Seddavi

Nevâl es-Saadavi (Arapça: نوال السعداوى) (27 Ekim 1931 - 21 Mart 2021) Mısırlı feminist yazar, aktivist ve psikiyatrist. Nil Nehri kıyısındaki Kafr Tahla köyünde doğdu. İslam'da kadının yeri üzerine pek çok kitap yazmıştır.
Saddavi tüm dünyada feminist ve aktivist kişiliği ile tanınmaktadır. İslamiyet’te kadın başlığı altında birçok kitap yazan yazar ülkesinde kadın sünnetini engellemek amacıyla eylemlerde bulunmuş, bu eylemlerden ötürü hapse girmiştir.
Kahire'de ve ülkesinin kırsal kesimlerinde doktor ve psikiyatrist olarak görev yapan Saddavi, eserlerinde Arap toplumunda kadının konumlanışını eleştirel bir dille ele almış ve bunu değiştirmeye çalışmıştır.
Neval El Saddavi, uluslararası birçok ödüle sahip olmuş ve uluslararası ve ulusal birçok konferensa katılmış, eserleri otuzdan çok dile çevrilmiş bir yazardır. (Kaynak: Vikipedi)

    Bir alıntısını alıyorum buraya: 
    "Doğanın güzel ve kudretli bir Tanrı olduğunun, cılız ama kibirli insanlığında kısacık ömür süresinde sırf gurur ve başarı duygusu adına onun üzerine ne kadar ucuz ve çirkin giysiler giydirmeye çalıştığının farkına varmıştım. Kalbimin daha hızlı çarptığını hissediyordum ya da, ruhumu tuhaf duygu akımlarıyla dolduruyordu. Ne zamandır ilk defa, zihnimin kalp kasları ve damarları resmetmek ve ondan akan kan miktarını hesaplamak için çabalamasına gerek kalmadan kalbimin çarptığını hissedebiliyordum. Kalp atışlarımın yeni bir dili vardı artık. Ve bu dili ne bilim ne de tıp açıklayabilirdi; benim yeni uyanmış duygularımla anladığım, ama eski deneyimlerle yüklenmiş zihnimin pek kavrayamayacağı bir dildi bu. 
    Duygunun akıldan daha keskin zekalı olduğunu hissediyordum. Duygu, insanın kalbinde daha derin kökler salmıştı, insan ırkının çok eskilere dayanan tarihine daha sağlam bağlarla bağlıydı, insanın doğasına daha sadık ve onunla daha uyum içindeydi; bütün bunları da kendi deneyimleriyle kanıtlamıştı."
    Doğanın kalp atışlarına kulak vermemiz için yukarıdaki alıntıyı buraya aldım. El arabasındaki taşları doğanın sesleri olarak kabul ediyorum, öyle de anlıyorum taş toplarken ekim dikim yapacağımız sebze tarhlarında. Taş Depoyu temizlerken de, süpürürken de, bunların bir temizleme işi değil, uyumlama işi olduğunu düşünüyorum. Burada yorgunluk yoktur. Anlama ve daha güzelini, daha düzenli olmaya çalışma adımlarıdır bunlar benim için. İşte hoş bir tarla, yıllardır emek vererek oluşturduğumuz barınaklar, emeğe ve gelip gidenlere büyük saygı saklıyor her bir yer. Doğanın da duygularının olduğunu unutmamalıyız.
    Saygı ve sevgiyle kalın.














Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KENDİME BAKABİLDİĞİM ORANDA ALEMDE HER ŞEY TANIDIK

YAZMA İŞİ

31 Mart 2024 Yerel Seçimleri Ardından