HİKAYE AVCISI kitabında Eduardo Galeano neler yazar..
HİKAYE AVCISI kitabında Eduardo Galeano

Kitabı okudum. 3 numaralı defterime aldığım bazı notlarımı buraya alacağım. Örnek aldığım, bakış açısı benimkiyle örtüşen kimlikte bir yazar.
Otobiyografisine burada girmeyeceğim. Zamanım yok. Bloguma koyacağım o kadar notlarım var ki...
Tanrı seni kutsasın, Dalmiro
"Montevideo'da bir sanatçının, Uruguaylı müzisyen Dalmiro Costa'nın adını taşıyan bir sokakta yaşadığım için şanslıyım, ziar sokaklarına genellikle askerlerin, politikacıların ve evrensel tarihin seçkin figürlerinin isimlerinin verildiği şehirde bu mucizevi bir şey."
Müzisyen
"Hindistan'da Tamillerin kutsal kenti Varanasi'de dünyanın en akortsuz fülütçüsü yaşıyor ve çalıyordu. Çok kötü çalması için ona çok iyi para veriyorlardı. Tanrıların hizmetindeki fülütü iblislere işkence ediyordu.
Varanasi sakinleri kaçıp gitmesin diye onu bir ağaca zincirlemişlerdi. Kerala, Mysore ve diğer şehirlerden ona armağanlar yağıyordu. Hepsi de üstadın bu zorlu ürkütücü olma sanatını sürdürmesini istiyordu."
Kaçırılan Kadın
"La Gioconda 1911 yılının bir günü Louvre Müzesi'nden kayboldu. Kaybolan tablo 2 yıllık araştırmaların sonucunda yeniden ortaya çıkınca, soygunun dünyanın en gizemli tebessümünü silmediği teyit edildi; ama saygınlığını katlamıştı.
Not: Mona Lisa, İtalya'nın Floransa şehrindeki Rönesans sırasında Leonardo da Vinci tarafından kavak bir pano üzerine sfumato tekniği ile resmedilmiş 16.yy yağlı boya portresidir. Resim halen Paris'teki Louvre Müzesi'nde Francesco del Giocondo'nun karısı, 'Lisa Gherardini Portresi' başlığı altında sergilenmektedir."
Yağma Hakkı
"Iraklı emektar gazeteci Samir 2003 yılında Avrupa'nın bazı müzelerini geziyordu. Bir müzeden diğerine gittikçe, Babilonya'da yazılmış şaheserlere, Ninova'nın tepelerinde yontulmuş kahraman ve Tanrılar, Asurluluardan beri uçan aslanlara rastlıyordu.
Birisi yanına yaklaşıp yardım teklif etti: 'Bir doktor çağırayım mı?' Samir yere çömelmiş, elleriyle iki yandan kafasına bastırıyordu. Gözyaşlarını yutarak kekeledi: 'Hayır, lütfen ben iyiyim.' Ve ardından açıkladı: 'Sadece bizden ne kadar çalındığını ve daha ne kadar çalınacağını görmek beni üzdü.'
İki ay sonra Amerika işgali başlattı. Bağdat Ulusal Müzesi yağmalandı. Tam yüz yetmiş bin eser kayboldu."
Kimlik Tohumları
"2011 yılının ortalarında Peru'daki elliden fazla örgüt, patatesin 3.250 çeşidini korumak için toplandı. Sekiz bin yıllık köylü kültürünün mirası olan bu çeşitlilik bugüne bugün genetiğiyle oynanmamış ürünlerin istilası, tekellerin gücü ve tek tip tarımdan ölümle tehdit ediliyor.
İşte, bu dünyanın paradoksu: İster masa başında, ister televizyonda, seni, özgürlük adına, iki aynı şey arasında seçim yapmaya devam ediyor."
Yerliler Kör Müydü?
"İspanyol fatih Balboa'nın Panama'daki bir zirveye çıkıp bir tarafta Pasifik Okyanusu'nu, diğer taraftaysa Atlantik Okyanusunu gördüğünü öğretti. Kadın öğretmenimiz bize onun iki denizi aynı anda gören ilk insan olduğunu söyledi.
Ben el kaldırdım; ve sordum: 'Yerliler kör müydü?'
Okuldan ilk kovuluşum bu oldu."
İdol Kadın
"Sinemayı bırakınca bütün dünya ondan dul kaldı. Başka bir isimle doğmuştu ve donuk güzelliğinden ötürü ilahe, İsveçli Sfenks, Viking Venüsü lakaplarını hak etmişti.
Elveda'dan yarım asır sonra İsveççeyi İspanyol şair Justo Jorge Padron, Stockholm'deki bir plak mağazasının vitrinine bakarken, camda beyaz derilere bürünmüş halde arkasında duran uzun boylu, mağrur duruşlu bir kadının yansımasını gördü.
Hemen arkasına döndü ve kalkık çenesi, kocaman koyu renk gözlükleriyle onu gördü, evet o, hayır o değil, oydu, değildi, olabilirdi derken, sırf meraktan sordu:
-Affedersiniz, hanımefendi, ama ... siz Greta Garbo değil misiniz?
-Oydum, dedi kadın ve kraliçe adımlarıyla ağır ağır uzaklaştı."
Greta Garbo'dan 4 söz:
1. "Beni yalnız bırakın."
2. "Kalbinde, hiç kimseye söyleyemeyeceğin bir şeyler mutlaka kalmalıdır. Onlar senin hazların, senin üzüntülerin olmalıdır. Eğer onları söylersen, kendini ucuzlatırsın."
3. "Gülümseyen ve çevresine neşe saçan bazı insanlar, aslında ürpertici bir derinliğe sahip olan düşüncelerini gizlerler."
4. "Hollywood hayalleri kuranlar, keşke onun nasıl bir kapan olduğunu bilselerdi. Bir film yıldızı olmanın anlamı, herkesin size her yerden bakmasıdır. Asla barış içinde yalnız kalamazsınız, sadece öyleymiş gibi görünürsünüz. Sahne ışıklarına çok bakmayın. Hayatın ışığını göremez olursunuz. Sinemaya heves ediyorsanız, söyleyeyim, çok güçlü olmalısınız ve sağlığınıza dikkat etmelisiniz."
Yorumlar
Yorum Gönder