EkoFiko der...

                                                                              EkoFiko der... 

    Zirai Kimya ve GDO Sanayi bazı bilim insanlarını da yanına alarak, Güneşköy gibi küçük ölçekli işletmelerin tarımda geri kafalı ve verimsiz olduklarını iddia ediyor. 

    Ancak işin doğrusu; karşı karşıya oldukları amansız baskıya rağmen, Dünya'nın %70'ini besleyen çiftçiler bu tür tarım yapan çiftlikler.

    Bu geleneksel tarım sistemleri daha az toprak, su ve kaynak kullanırlar. Sağlıklı ve besin değeri yüksek gıdalar ve ürün çeşitliliğinin artmasını sağlarken; suyu, havayı, toprağı ve diğer canlıları korurlar. Ekosistem elbirliğiyle korunur birbirlerini tanımayan insanlar tarafından. Güneşköy'e ayak basan bütün güzel kalpli, insanca yaşamayı seçenler bu değerleri bilir, sahip çıkar ve korurlar.

    Lafımızı esirgemeyelim; gerçek gıda güvenliği için, iklim değişikliğine karşı güvenli/dirençli oldukları için çeşitlilik korunmalı. Gerçekte yerel toplumlara gıda, besin, sağlık ve mutluluk getiren, yerelleştirilmiş ve biyoçeşitliliğe sahip ekolojik sistemlerdir. Gıda sistemimizi merkezi olmaktan çıkarmamız gerekir. Aynı şekilde tohumlarımızın tedarigindeki merkeziyetçilik de bitmeli. Tohum bağımsızlığı, gıda bağımsızlığının merkezinde bulunmalı.

    Tohumlarımızı kaybetmedik. Karşı karşıya olduğumuz sorun sayılarının azalması. Onları kazanabiliriz, ortadan kaybolmadan eğer bur fırsatı kaçırır isek, tohumlar ve geleceğimiz elimizden kayıp gider.

    Her şeyin geleceği çocuklarımızın geleceği... Bu yüzden dünyanın her yanından çiftçiler biraraya gelip gıda bağımsızlığı ve insanların kendi kültürel gıdalarını üretme hakkı için çalışıyorlar.

    Yerel gıdalarımı yetiştirdiğimde iyi mahsül alacağımı biliyorum. Dolayısıyla çocuklarımın karnının doyacağını biliyor ve emin olabiliyorum.

    Halk eğer kullanmaya ve tüketmeye karar verirse sahip oldukları potansiyel gücü küçümsememeli. Büyük şirketlere karşı bir öfke geliştirebilirsek, umarım uzun vadede hem insanların hem de gezegenimizin faydasına bir sistem gelişir.

    Sürdürülebilirlik için atalarımızın yöntemlerine bakarsak, iyi çalışmaları örneklersek, yok edilenin tekrar kurulması için çözüm bulabiliriz.

    Gönüllülerimizin ve her birimizin doğuştan gelen ve sonradan öğrendiğimiz bireysel özellik, beceri ve yetenekleri var. Nasıl iyi bir mühendisin kavram, teknik ve metotları bilmesi ve bunları karşılaştığı sorunların çözümünde kullanması beklenir ise, Güneşköy de yıl yıl başarıya ekolojik yaşamı kavratma ve patiklerini göstermede, kendisinin yaşaması için hepimizin katkısını bekler.

    Güneşköy'ün bilgi birikimi ve pratikleri arttıkça, uluslararası ekolojik ağlar gibi organizasyonlarda organik bağları daha da güçlenecektir. Bu da, yararlılık ve faydacılık uygulanabilirlik özelliğimizi gösterecektir.

    Entelektüel, bilimsel ve toplumsal yaşama etki yapımızla ekolojik tarıma 20 yıldır uğraşlarımızla baş koyduk. Bizim elimizden gelenin en iyisi bu sıralar buydu. 2022'yi planlarken yine mutluyuz. İkinci bir UNDP (BM Kalkınma Programı) projesi aldık ve adını KIRCAN (Kırsalı Kalkındırma) koyduk. 18 Ay sürecek bütün çalışmalar. Elmadağ Belediyesi partnerimiz. Projemizi Prof. Dr. İnci Gökmen hocamız yazdı ve koordinatörlüğünü üstlenecek genç öğrencilerle birlikte. KIRCAN daha geçen hafta TMMOB tarafından da bir ödül aldı. Bunu bir Blogumda baştan sona yazmıştım.

    Zeki olmak, yetenekli olmak, çalışkan olmak, değerli işlerle meşgul olmak, bitirmek istediği projeleri olmak, herkesi kucaklayabilir olmak, çekici ve anlamlı etkinliklerde olmak, birisine el verir olmak, eğitilmek, eğitmek ve nihayetinde şöyle bir gevşeyerek mutlu olmak.

    Saygı ve sevgi ile kalın.