GÜÇLÜKTEN KAÇMAK

   GÜÇLÜKTEN KAÇMAK

    Gelin bunu her türlü büyük güçlükten kaçmak şeklinde anlayalım ve Alfred Adler'in 'İnsan Tabiatını Tanıma' adlı eserine bakalım. Konuyu dar tutup 3 paragrafla alıntılamaya çalışacağım. Bu paragrafları bir 'giriş' olarak kabul edebilirsiniz, ilgi duyan kitaba yönelebilir.

    "Bu tip insanlar, güçlükler karşısında geri çekilmekte ya da hayatın gereklerinden geçici olarak kaçabilmek için güçlüklerden sıyrılıp çıkmanın bir yolunu bulabilmektedirler. İnsan ruhunun göstermiş olduğu tepkilerin kesin ve mutlak olmadığını anlamak zorundayız. Her tepki, daha büyük bir bütünün bir parçasından başka bir şey değildir; geçici olarak geçer olmakla birlikte, hiçbir zaman bir problemin kesin sonucu olarak görülemez. Özellikle çocuk ruhunun gelişmesinde, gaye fikrinin geçici şekillenmeleri karşısında olduğumuzu hatırlamalıyız. Yetişkin ruhunu ölçmek için kullandığımız kriteri çocuğun ruhuna uygulamayız. 

    Çocuğun ruhun iyice anlayabilmiş olsaydık, gücünün ya da kuvvetinin her türlü görünüşünün, hayata tam olarak nasıl ayak uydurabileceğini gösteren bir örnek olarak kendisi için koymuş olduğu ideale tıpatıp uyduğunu kavrayabilirdik. Çocuğun niçin şu ya da bu şekilde hareket ettiğini bilmek istiyorsak, onun görüş noktasını benimsemeliyiz. Çocuğun görüş noktasını belirleyen duygusal ton, onu çeşitli yollara yöneltmektedir. Çocuğun, karşılaşmış olduğu problemleri kolaylıkla çözebileceği şeklindeki iyimser inancı bunlardan biridir. Bu şartlar altında çocuk, hayatın görevlerini bütünüyle kendi gücünün imkanları içerisinde gören bir insanın ayırt edici nitelikleri ile büyüyecektir. Bu durumda cesaret, açıklık, içtenlik, sorumluluk, çalışkanlık vb. niteliklerin geliştiğini görüyoruz. 

    Kendi problemlerini çözebileceğine  güvenemeyen bir çocuğun gayesini düşünün! Böyle bir çocuğa dünya ne kadar karanlık görünür. Burada çekingenlik, içedönüklük, güvensizlik ve zayıf bir insanın kendini savunmak için başvurduğu başka ayırt edici nitelikler ve özelliklerle karşılaşıyoruz. Bu durumda çocuğun gayesi, erişilebilen sınırların ötesinde ve hayatın mücadele alanının oldukça gerisinde yer alacaktır."

    Çocuklar yardıma muhtaç olarak doğar ve gitgide bu muhtaçlıktan kurtulmaya çalışır. Çocuklarla bağlantı kurarken, karşı koyarak değil, anlayarak ilişkiyi bir temele oturtmalıyız. Konunun bileni değilim, bu nedenle bu yazımla konuya ilgi çekmeye çalıştım. 

    Sevgi ve saygıyla kalın.